Çocuklar gözledikleri
olayları hayali olarak canlandırarak zihinsel imgeleri oluştururlar. Bu zihinsel imgelerle zihin dünyalarını zenginleştirirler.
Çocuk doğduğu andan
başlayarak duyu organlarıyla pek çok gözlem yapar. Özellikle yetişkinlere tutkun olduğu için
onları gözlemler, işlerini nasıl yaptıklarına bakar, onların kullandıkları nesneleri
inceler, kendisi de kullanmak ister, kullanmaya çalışır, gerekli bilgileri
biriktirir ve hareketlerini taklit eder.
Bu sadece mekanik bir taklit
değildir. Temelde çocuk ne yaptığını
bilmekte, yetişkin gibi olmak istemekte, kendini yetişkinin yerine
koymaktadır. En önemlisi zihnini ve kişiliğini
yapılandırmaktadır. Hayali oyununu
ihtiyacına ve isteklerine göre titiz bir çabayla, keyifle, coşkuyla, düşünerek
ve doğal bir şekilde oluşturmaktadır.
Hayali oyun ve rol yapma çocuk için çok ciddi çok yapıcı bir
uğraştır. Çocuğun hem zihinsel becerilerini
hem de kişiliğini geliştirir. Bu
nedenle yetişkinlerin çocuğun hayali oyunlarına ve rol yapma süreçlerine derin
bir saygı duyması ve onu bu yönde yüreklendirecek şekilde davranması
gerekir.
Hayali oyun oynayan bir çocuk, aklını kullanarak,
özgün çabalarıyla, özgür bir biçimde coşkuyla dikkatini yoğunlaştırarak kendini
oynadığı oyuna, role verir. Güdülenmeye ihtiyacı yoktur. Hoşnutluk, sevinç ve mutluluk duyarak bu rolü
sürdürür. Böylelikle yaşadığı olayları
ve çevresinde yapılanları öğrenmeye, benimsemeye, önemlerini görmeye ve anlamaya başlar. Onları denetleme olanağını bulur. Gözlemlerinden edindiği izlenimleri ve
zihinsel imgeleri organize ederek, düzenleyerek, yaratıcılığını kullanarak uygulamaya geçirir. Bu zihinsel imgeleri güçlendirerek zekasını
geliştirir. Endişeleri var ise
kurtulur. Hayalle gerçek arasında bağ
kurar.
Hayali oyun oynamanın ve rol
yapmanın çocukların sosyal gelişiminde önemli bir yeri vardır. Çocuk hayali oyunla sosyal davranışları
öğrenir ve benimser.